RTX 4090 Gelmiş Geçmiş En Güçlü Ekran Kartı mı?
Nvidia’nın RTX 4090 ekran kartı, piyasaya sürüldüğü günden bu yana en âlâ GPU unvanını müdafaaya devam ediyor. Elbette daha yeni modeller mevcut ve gelecek jenerasyonlarda de karşımıza çıkacaklar. Lakin pek çok uzman, RTX 4090 kadar çığır açan bir modeli Nvidia’dan tekrar görmenin güç olduğu görüşünde.
Neden Bu Kadar Özel?
RTX 4090’ı rakipsiz yapan nokta sadece ham güç üretmesi değil; bu kart tıpkı vakitte fiyat-performans istikrarında de sürpriz bir biçimde öne çıktı. Olağanda, amiral gemisi bir ekran kartının fiyat etiketi yüksek olur ve getirisinin azaldığı düşünülürdü. Lakin RTX 4090, 1.600 dolarlık fiyatına karşın bir evvelki kuşaklarla kıyaslandığında kıymet manasında da makul bir seçenek olarak görüldü.
Bir örnek vermek gerekirse, daha kıymetli olan Titan serisi kartlarda en üst seviye performans alınırken, fiyat/performans konusu geri planda kalırdı. Halbuki RTX 4090, yalnızca Titan düzeyinde bir güce sahip olmakla kalmadı, birebir vakitte daha ucuz modellerle kıyaslanırken bile nispeten mantıklı bir seçim olabildi.
RTX 5090: Daha Süratli Lakin Fark O Kadar Büyük Değil
RTX 4090’dan sonra pazara çıkan RTX 5090, kağıt üzerinde daha yüksek performans sunsa da ortadaki kuşak farkı evvelki kadar büyük değil. RTX 4090, kendi periyodundaki en süratli ekran kartından neredeyse %70 daha güçlüydü. Yeni kuşağa baktığımızdaysa bu fark yaklaşık %30 civarında seyrediyor. Bu da RTX 4090 kadar devrimsel bir sıçrama olmadığının altını çiziyor.
Yenilik Mi? Evet, Ancak Farklı Bir Yoldan
Bilgisayar donanımı alanında daha çok transistörle daha yüksek performans sağlama yaklaşımı, bilhassa üretim teknolojilerinin (işlemci üretim nodu) yavaşlamasıyla artık eskisi kadar kolay değil. Moore Yasası’nın sürat kaybetmesi, Nvidia ve AMD üzere devlerin de yeni prosedürler arayışına girmesine neden oluyor.
Nvidia’nın son devirde yapay zeka takviyeli teknolojilere yönelmesi de bunun kıymetli bir göstergesi. DLSS üzere teknolojilerle, oyunda üretilen piksel sayısını direkt artırmaktansa yapay zekayla eksik kareler yahut manzaralar tamamlanıyor. RTX 50 serisinde tanıtılan DLSS 4 Multi-Frame Generation da bu trendin devamı niteliğinde. Böylelikle şirketler, ham süreç gücünden öte yapay zekanın sağladığı “kestirme” performansı kullanmayı hedefliyor.
Bu soru, büyük oranda üretim teknolojisinin geleceğine ve yapay zekanın sağlayacağı yeniliklere bağlı. Şayet transistör yoğunluğu arttırma işi eskisi üzere mümkün olsaydı, Nvidia üzere firmalar misal büyüklükte performans artışları sağlayabilirdi. Lakin teknik sınırlamalar ve maliyetler bu işi gitgide zorlaştırıyor.
Diğer taraftan, yapay zeka takviyeli yükseltme (upscaling) ve kare oluşturma (frame generation) üzere sistemler giderek yaygınlaşıyor. Son kullanıcı açısından bakıldığında, “sanal” da olsa nihayetinde daha yüksek FPS ve daha akıcı bir oyun tecrübesi elde ediliyor. Fakat bu, daha küçük işlemci ve daha çok transistör yaklaşımıyla gelen sıçramalardan farklı bir performans artışı olarak bedellendiriliyor.
RTX 4090, sadece Nvidia’nın değil tahminen de PC donanım tarihinin en etkileyici ekran kartlarından biri olmayı sürdürüyor. Gelecek kuşaklarda daha süratli GPU’lar göreceğiz, lakin birebir seviyede bir ihtilal yaşanır mı, işte bunu teknoloji dünyası merakla izliyor. Artan maliyetler, yavaşlayan üretim yolları ve yapay zeka odaklı yeni stratejiler, kart üreticilerinin yol haritalarını kökten değiştiriyor. Hasebiyle, RTX 4090 üzere bir fenomen tekrar karşımıza çıkar mı, şimdilik meçhul.
[monsterinsights_popular_posts_widget]
Kaynak: İndir
